
"Hayır kilosu 2,45€ galiba, bilmiyorum, gerçekten dilimle satılıyor onu gördüm, ama tadı güzeldi, tadı çok güzeldi."
Adamlar kesmişler, çekirdeği de yok, e bi de dolaptan da çıkardım, of çok güzeldi hemen paylaşmak istedim. Mutfakta yarattığım güzelliklerden sonra üstüne buz gibim karpuz yedik. Ama havanın yağışlı olması bi eksiklik yaratmadı değil. Ama hayat bu her zaman bi eksiklik olur illa, 10 ila 17 temmuz arası yazlığa gitcekmişim, illa bi şeyin eksikliğini hissederim ama umarım deniz, kum, kızlar üçgeni iyi gelir. Lakin bu benim son tatilim, bu gelecek yıl mezun olacak insanların son tatili eğer yükseköğrenime ya da doktoraya kalmazlarsa, kısacası kendi işim de olmazsa, karpuzu rahatlıkla yiyebileceğim son yıl emekliliğime kadar. Tabi küresel ısınma faktörselini hesaba katınca belki emeklilikte karpuz da olmayacak. O yüzden no tomorrowcasına karpuz yemek gerek.
Beni, Viyana'd

a exchange günlerinde ülkemde hissettiren ender olgulardan, tamam türk çoğunluktan ve bilimum ülker ve yeni rakıdan öte, mutfağa girdiğimde uykusuz'un şubat sayılarından birini görmem oldu. Bayağı da hoşuma gitti, hani şu ders programını sığdıran millet procesi, evet evet. Almanlıktan aldığım tadı hiçbişeyden almadım" diyor ve kendimi Almanca öğrenmeye adıyorum. Lakin mutfakta bulaşıklar beni bekler. Tamam Alman olmaktan bahsettim de şimdi size mutfakta Türk olmak kavramını açmak istiyorum. Efendim, kendini keşfetmeyi sağlayan olgulardan biri olan erasmus deneyimimde, bazı insanlar kendini derslere ki ender bunlar, bazıları karıya kıza erkeğe verdi, bense bütün dikkatimi, tamam bütün olmasa da büyük çoğunluğunu mutfağa vermiş olmanın huzuru ile kendimi keşfettim. Efendim, sizin evi bilmem, bilemem ama bizim evde karpuzu babalar keser. Annemin babası ben tanımadan hakkınrahmetine kavuştuğu için bilemiycem ama dedemlerdeyken ki bi tane dedem oluyor bu durumda, dedem keser karpuzuç Hem de o biçim. Efendim kendisi asker olduğu ve çok gereksiz Kıbrıs Harekatına katıldığı vs vs için, patates soyar gibi karpuz soyar. Cıbıl cıbıl kalır yusyuvarlak karpuz inanır mısınız. Bizim evde de babam keser, yani babadan oğula geçen bi gelenek gibimsi. Neyse, bugün de karpuzu ben kestim. Hani iş mi seninki de diyebilirsiniz, zaten dilimlenmiş karpuzu kesmek de olay mı yani? Evet, efendim karpuz kesilesi değil, tabaklara dağıtılası, herkese eşit gidilesi bir mal bütünü. Herkesin eşit şekilde faydalanabilmesini sağlayabilmek ve karpuzu israf olmayacak şekilde kabuktan o yekpare kırmızılıkları çıkarmak. İşte babalık duygularımın kabardığı an budur. Karpuz kesmek çok güzel bi duygu ama Almanlık, işte o daha güzel. İhbin, ihbin, ihbin.
4 comments:
ben ben ben.. daha hiç karpuz yemedim bu yıl :( ühüsün.
Karpuz çekirdeği faydalıymış ama:D Al sana bi son dakika haberi. Hadi afiyet olsun.
http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=1106180&Kategori=yasam&b=karpuzun%20
Abin(Ağabeyin):D
Neyse ki vejeteryan değilim, tadı kötü çekirdeğin. :D
Post a Comment