Yıl sonu gecesi

Malumunuz 31 Aralık 2006 geldi çattı. Bazı ülkeler çoktan 2007'nin ilk dakikalarına erişti. Nede olsa Dünyamızdan bahsediyoruz, kutuplardan basık, ekvatordan şişkin. Belki de bu bilye benzeri özelliği ile Dünya, çocuklar tarafından top şeklinde resmedilir. Okuma yazmayı yeni öğrenmiş ya da daha da ilerletmiş olan çocukların resim öğretmenlerinin vermiş olduğu yılbaşı temalı resimlerde de gözleneceği gibi; şişman ve beyaz bıyıklı Noel Baba yaşlanmış bir dünyaya el sallar -ki o dünyanın üstünde 2006 yazar- ve 2007'yi karşılar. Çocuklar bunu yapmayı severler ve okul dönüşünde anne ve babalarına gururla gösterirler. Böylelikle akşam yılbaşı telaşının ilk adımı atılmış olur. Diğer adımları süslemeler izler. Kimi aile için çam yetmezken, kimileri simlere bile gerek duymaz ama her iki tip ailede de tipik bir yılbaşı kutlaması öğesi vardır. Tombala! Benim favorilerimdendir, markette 75 kuruşa bulabileceğiniz ve yılda en az bir kere oynanan nadir ve aşırı zevkli oyunlardandır. Hatta türünün tek örneğidir. Unique'dir(*). Tatlı bir kazanca dönüşsün ya da dönüşmesin kuruyemişlerin yanında gerçekten güzel gelir. Eğer ailelerimiz hala evdelerse, akrabalardan gelmiş kartpostallara bakılır. Bana hala gelir ama ender hatta tek tük, mesaj çekmek daha 2007li olsa gerek. Son saatlere girildiğinde ise galiba T.V. eğlenceleri başlar. Televizyondaki diziler ve popüler programlar özel bölümlerleriyle karşımıza çıkar ve yeni yılımızı kutlar. Mesela, NTV 2006'ya genel bakış atarken TRT koro programlarına devam eder. Belgesel kanalları en iyilerle çıkarken, müzik kanalları best of silsilelerini dinletir. Komedi dizileri nedense illa dansöz koyma gereği hisseder. Hoştur iyidir ama isteyen var istemeyen var. Benim tercihim tabi ki sadece dizi izlemek -eğer evdeysem-, gece yarısı olunca Victoria defilesi nedense daha bir cazip oluyor; ama tombalavari bir şekilde sadece yılbaşında rastlaşıyoruz kendileriyle... İşte neşeli, tipik bir yılbaşı gecesi.

Tüm bir ömre yayılması dileğiyle bu neşenin; bir kere görünüp kaçmaması dileğiyle, kutuplardan basık ama ekvatordan şişik bir yıl geçirmeler dileğiyle. Yeni yıl hoş gelsin!

*unique: benzersiz

Yeni bir iz: 2007

Acısıyla, tatlısıyla hatırlanması, muhtemel tatlılıklarıyla 2006 son günlerini sürdürmekte, dakikalarını bize sunmakta. Son günlerinden olsa gerek bi' soğuklukla bakmakta her yeni güne. Soğuk kış günün yeni gelmiş olmasına rağmen içimizde sevinçten küçük çocuklar kapı ziline uzanıyor desem yanlış olmaz herhalde. Ne de olsa önümüz bayram.

Aslında bayram denilince aklıma çeşitli imajlar gelir. Bunlardan ilki, hiç tanımasam ya da öyle birinin varlığını bilmesem de düşününce sevindiğim Bayram Amca, ya da apartmandaki sakinlerin deyimiyle Bayram Emmi. Teyzeler Bayram 'fendi demeyi tercih ederlerdi muhakkak. Sonra gelen ikinci imajsa, tabi ki kapıcı Bayram'ın kovaladığı çocuklar. Tek istedikleri şeker oysa... Gel gör ki bunu Bayram Amca'ya anlat. Eski kafalıdır kendisi. Sondan bir önceki imge ise aklımdan geçen daha çok ezgisel, melodisel hatta nostaljik: Barış Manço'nun şarkısı. İçeriğini hep masumane algıladığım ama düşününce derin manalarını keşfettiğim; beni hüzünlendiren bir şarkı. Anne kavramının yüceliğini hatırlatan bi' şarkı. Bence bayram şarkısı olmamalıydı ama Bayram Efendi'nin kovaladığı çocukların açısından mükemmel bir şarkı. Yeni almış oldukları bayramlıklar kirlenince anneleri ne diyecek acaba? Ve bir de baba imajı gelir bayramlarda akıllara. Hani ciddi, el öptüren cinslerden(!) Al parayı, beyhudar ol... Bugün benim izin günüm... Ama babalar böyle olmalı. Ciddi görünüşlü, babacan tavırlı ama içlerinde kendi afacalığını yaşayan, sadece göstermeyen. İyi babalardır bunlar aslında.

Bayram bu ya, hep kendini aratmaz mı insana? Aratır tabi, nerede eski bayramlar diye boşa denmemiş ya. Aslında eskiyen biziz doğal olarak. İnsan da ister istemez eski bayramlarda kendini hatırlamak istiyor. Hatırlıyor da. Bayram bahane efendim, insan düşüne dursun geçmişi her zaman. Bizi zihnen daha sağlıklı yapar. Tamamen kişisel nacizane fikrimin ispatını yapamam ben. Kobay farem yok, ortalık kuzu, koyun kaynasa da fare görmek zor bu aralar. Belki yeni yılda kendime fare almalı.

Evet! Yeni bir yıl geliyor. Yani koskoca bir yıl eskimiş ve zihnimizin bir köşesine nerede eski yıllar dedirtecek bir yıl geliyor. Geliyor hem de yanında konuğu ile. Bayram Efendi de yanında.

Ya koca Bayram Efendi, senin de yeni yılın kutlu olsun. Bu yıl barış, mutluluk ve huzur; başarı, sağlık, stabilite ve statü; son olarak da unuttuğum bir çok iyi şeyin yanında, umut dolu, hayat dolu, aşk dolu bir yıl olsun.

Yeni yılınız kutlu olsun.