20090228

Cet obscur objet du désir

Oha diyorum kendime, Nil Burak dinliyorum. Hem de o spesifik şarkısı! Ama kadın da iyi demiş, anılar beni rahat bırakın demiş.

Bildiğiniz üzere oda arkadaşım beni terk edeli 1 hafta geçti. Odayı temizlemeye gelen kadınımsı yaratıkla kurmaya çalıştığım iletişim çabaları martın başında odaya birisi gelecekmiş! Kim gelir ne gelir bilmiyorum ama bugün bi Almankökenli birisi dış kapıda içeri girmeye çalışıyordu. annesi sordu Dino nerde diye. Şimdi Dino'yu anlatmam gerek. Dino bir efsane. Bir Viyana efsanesi büyük bir ihtimalle. Viyana'ya ilk geldiğimde saat 5 gibi havaalanından inmiştim. Apartman görevlisi saat 3te gidiyor genelde. Neyse ki o gün çarşamba da 7de gidiyor. Adam dedi merak etme arasan gelirdik dedi de inanmadım. Neyse interneti bağlamak gerekiyordu, bi şifre falan verecekler işte. Adam dedi 602 nolu odada Dino var o halleder. Şimdi 5 katlı bir binada oda numaraları hep 101,201...405 gibi gidiyor. Haliyle 6. kat olması gerek di mi? Yok 602 nolu odayı bi türlü bulamadım. Neyse bir gün daireye girdiğimde kapımda bir kağıt gördüm, Dino bırakmış. Ha bi de Dino'nun ismi her yerde. Ama kendisi yok. Arasıra bi adam görüyorum karları falan kürüyor, selam falan veriyor, İhtiyar bişi tam Dino tipi var aslında ama emin olamıyorum. Neyse işte bu kadın da Dino'yu sordu ama çevremde Dino'yu gören kimse yok. Ve herkes de aynı dertten müzdarip. Kim bu Dino? -Ne çıkar beni sevmesen de, bir kadehim var bak elimde, Hasreti içiyorum...- Şarkının bu kısmını koyasım geldi. Melankolik kapladı hayatımı. Istanbul'u özledim ben, okulumu, evimi, annemi babamı herkesi özledim ben. Yalnızım ben çok yalnızım, 1 gün sonra parti var, muhakkak 30 kişi ile daha tanışcam ama hepsini unutcam gene. Onlar beni hatırlıyor ama ben her sabah bu numara da kimin demek istemiyorum :/ Buymuş benim alın yazım, ister uzak ister yakın, anılar beni rahat bırakın.... Neyse istediğim buydu hem artık haftada 5 saat dersim var :D 2 saate göre çok daha dolu. Off çok kötü bir durumdayım onu fark ettim.. Toparlanmam lazım.

20090227

Aşktan Öte Seksten Beri

Ender Yıldızhan bunu yazıyormuş. Aslında haklı da biraz, kendimden örnek vereyim. Baba-mittafa ikilemi.
Kesinlikle uzun süredir aynı evde yaşadık bazen başbaşa kaldık, yani aynı evde iki insan formuna döndük.Bazı(bazı derken temel) farklılıklara rağmen 16 yıldır beraberdik. Birbirlerimizin odasında rahatlıkla çorapla gezebiliyorduk.
kakamızı aynı yere yapıyorduk. Aynı tolga ve babası gibi. Aferin ender süper dokunmuşsun bu konuya. Bak başka ne demiş de aynısı bizim için de geçerli
salonda oturup aynı tabaktan kavun yiyorlardı ve buna şaşırmıyorlardı.
tolga bazen durup dururken babasının parasının bir kısmını istiyordu, o da ona veriyordu`
Harbi takdir ettim bunu da.. Vee
bambaşka iki insan olmalarına rağmen birbirlerini seviyorlardı ve 16 yıldır sorunsuz bir şekilde aynı evi paylaşıyorlardı..
tolga, kendisiyle hiç ortak özelliği bulunmayan bir adamla bile sıkı bir çift olabilmişti..
*peki, benzer müzikler dinlediği, aynı servise bindiği, annesi annesiyle aynı yerde çalışan, sınıf arkadaşı buse'yle niye sıkı bir çift olamıyordu?
işte bunu anlayamıyordu..
Ne biliyim aklıma pek isim gelmiyor, tamam tek bir isim geliyor, dünyanın en süper kızı Tanya ile neden ben böyle olamıyorum :/ nedeeen?!

20090220

We aren't going to Guam, are we?



20090218

Flaş Haber!

Oda arkadaşım odayı terketti, neden ben miyim acaba?
Mustafa Viyana'da da dağınık bir hayat mı sürüyor acaba?
Mustafa neden bu kadar hasta?
IKEA'dan ne alacam, ne kadar alacam.
Garip bitki odayı kaplayacak mı?
Odama exchange biri mi gelecek :D

Vuuuuuu!
Hepsi belli bir zaman sonra!

Google Çevirileri 2
i'm lovin' it--->Ben Lovin 'da yaşıyorum
I'm loving it--->Ben sevgi dolu yaşıyorum
:/

20090213

Useless Precaution

Lost S05E05 inerkene, ben burnumu çekiyorum. Şu anki hastalığımın tonlarca sebebi var, Alplerden kayarken olmuş olabilir, Katedralin içinde olmuş olabilir, metroda olabilir ya da en büyük bir ihtimalle şehir turunda olmuş olabilir. Neyse işte, veni vidi cici bir tatildeyim şimdilik.

Okulun başlamasına 2 hafta kala Venedik'e gitmeye 1 hafta kala şansımın döndüğünü hissediyorum. Kayakta yuvarlanmak, neredeyse bacağımı kırmak ve 100€'ya kayak pantolonu 70€ya da metro cezası ödedikten sonra sanırsam sıravı savdım ve iyi şeyler olmaya başladı. Yarın daha iyi olacak gör bak, onun dışında oda arkadaşım geldi, hayatımın ilk yemeğini yaptım. IKEA'dan mutfak alışverişi yaptım ve Almanca öğrenmeye başladım. Bundan gayri, Sevilla Berberi'ni izlemeye Opera'ya gittim, Operaya direkt tramvay oldugunu, Operadan da yurdumun önüne direkt otobüs oldugunu öğrendim şen oldum.

Amerikalılar ilginç onu fark ettim bir de multikültürel bir toplulukta en önde Amerikalılar, sonra Avrupalılar sonra ben sonra da Asyalılar gidiyor. Ve ilginç bir şekilde Asyalılarla birlikte takılıyor ama Amerikalılarla etkinlik yapıyorum. Medeniyetler Çatışmasını okuyaraktan bu açılıma bir sonuç getirecem. Sanırım ben West'i seviyorum, Rest de beni seviyor. Politik bir model oluşturup Türkiyeye uyarlamayı planlıyorum. Evet öyle.

20090209

Google Translate Rocks in Turkish, and it hurts me(Google Translate Kayalar Türk ve bana acıyor)

I went from one empty the other one empty, the taste of ruffles, while nice, but Dick does go, then the addiction is doing to people like gene. Scuba was one such. Anyway, I have gained a new vocation. Went to collect her country's flag. Yes, yapcam collection. Ky'dan has infected me, he met an American Bratislava'da yesterday. According to the film was supposed to kill Hostel in Bratislava, but does not go backward more than one city. I got the castle, the castle is very similar to the construction field. Fortunately, my income is already 1 hour and go way. Two capitals of the world was the closest to each other. What feet Vatican with Rome, allasen go.

Kay comes to, well to me, but not difficult, it's super sled instead. When do I regret, but the taste always comes. Two times I had at the bottom of the cradle, but my leg while skiing in 270 degree rotation is good, I guess not broken, but I guess there çizcem gold. Does not hurt, but it tastes like whatever I have left. Anyway, what you have exams tomorrow. What exams or I do not know German so that: D did you would not go be funny?!
Whatever decision the horizontal veriririm my morning. Gitcem In fact, precisely in the morning and still connected.
Time was 11, Turkey with the 12th hour Sleep came to me, I'm getting a new book Clash of Civilizations and Remaking World Order ederkene uyuklayım I know more. What did you do Marcus Marcel Flat share my bi strange child, I was afraid that my roommate is not anyway. Brrrr.

Bratislava und Semmering

Gittim biri boş diğeri diğerinden boş, ruffles tadında, yerken hoş ama cuk gidiyor, sonra bağımlılık yapıyor gene istiyor insan. Scuba da böyleydi. Neyse yeni bir uğraşı elde ettim. Gittim her ülkenin bayrağını toplamak gibi. Evet, koleksiyon yapcam. Ky'dan bulaştı bana, kendisi dün Bratislava'da tanıştığım bir Amerikalı. Hostel filmine göre ölmesi gerekiyordu ama Bratislava geri kalmış bir şehirden öteye gitmiyor. Bi de kalesi var ki, kaleden çok inşaat alanına benziyor. Neyse zaten 1 saat yol giderim de gelirim. Dünyanın birbirine en yakın iki başkentiymiş. Roma ile Vatikan ne ayak, git allasen.

Kaymaya gelince, iyi ama zor bana göre değil, onun yerine kızak süper. Küçükken yapmadığıma pişmanım ama tadı her zaman çıkıyor. İki kere kızağın altında kaldım ama kayak yaparken bacağımın 270 derece dönmesinden iyidir, galiba kırık yok ama orada galibanın altını çizcem. Acımıyor değil, neyse ki tadında bıraktım. Neyse yarın sınav mı ne varmış. Ne sınavı ya ben Almanca filan bilmiyorum ki :D komik olacak girmesem mi acaba?!
Neyse yatayım sabah karar veriririm. Aslında gitcem, kesin de yine de sabaha bağlı.
Saat 11 olmuş, Türkiye saatiyle 12. Uykum geldi, yeni aldığım Clash of Civilizations and Remaking World Order kitabıma devam ederkene uyuklayım bari. Dairemi paylaştığım Marcel mi Marcus mu ne garip bi çocuk, korktum neyse ki oda arkadaşım değil. Brrrr.

20090206

14.60 €


Yuh, çüş, oha, tırıs, bürürürürü, rerörerö.
Saç traşıma ödediğim para. After Shave vakasını tekrar yaşıyorum şu an.

Neyse bunları düşünmüyorum, şu anda çok sevgili, biricik mükemmel bir insanın bana yollamış olduğu La Vie en Rose'yi dinliyorum. Her şeyi unutup aslında kaldıgım yurdun hep hayalimdeki bir yer olduğunu görüyorum. Önünden tren geçiyor, şikayetçi değilim hep öyle bir yer istemişimdir, güzel bi mutfak var orada ne yemekler yapcam. Zaten haftada 1 dersim var mayısta biraz yoğun ama mayısa kadar tadını çıkarırım zaten Avrupa'nın. Yani planlar öyle şimdilik. Bakalım Italyan bir Pablo'yla tanıştım. Pablolar nasıl olur bilirim ben, güya akşam buluşcaz da pek ihtimal vermiyorum o zaman ben de şehri dolaşırım-yine-.

Neyse çalan şarkı Pink Martini'den Sympatique. Hayatım bir film olsa OST'sinde 3. sırada olurdu.

O derece yani.

20090204

I feel like a star

O derece, şu anda Yeşilköy Havalimanında Yurtdışı çıkışında bloguma bir şeyler yazarken akşam hostele ki adı haus meidling'tir giriş yapabilip yapamama ikilemine düştüm. Kanımca sorun çıkmayacak ama işi sağlama almak en güzeli :D olmadı sokaklar benim, dur Viyanada hava durumu nasılmış bir bakayım...(mittafa hava durumunu çek eder)
hafif yağışlı, sıcaklık feels like 3* :D
;Istanbuldaki bahar havasına inat herhalde, neyse 4 yıldır beklediğim gün bugündür, ve bağlasan durmam.
Kaotik düşüncelerimle allak bullak olmuş kafam pek üretici değil ama olsun. Bu arada süper bir ders programım var, yakında detayları detayları detaylandıracağım.

Şimdi bagaj kontrolünü ve diğer işlemlerimi yapayım. Otomobil uçar gider(8)

2006-2012

Hayır efendim bu kesinlikle ek$isozluk özentisi bir yazı değildir, sadece ucu kıytırık yerlere varan kendi öz inancımdan kaynaklanan bir bitim tarihi ve copyright mevzusudur. İşbu yazı burada olduktan sonra buradaki yazılar ve imajlar Birleşmiş Devletler İnterneti Koruma ve Geliştirme yasası altında ulvi haklar doğrultusunda korunmaktadır. Şimdilik buradaki yazılar, mittafa tüzel kişisinin okilovebeytiverymuch adıyla internete bir yansımasıdır ve bu yansımayı mittafa pek sevmektedir. Hatta bu tüzel kişi, artık tüzel olmakla kalmamakta, tüzel kişilikleri içermektedir, içerecektir, içermelidir. Eğer bu itirazınız varsa bi şekilde ulaşmanız pek tabii mümkündür. Süpaneke dinimiz amin