20091129

Gördüm de Böylesini Görmedim, Sevdim de Böylesini Sevemedim

Facebook'ta gördüm: Mustafa likes his own photo. Başka sözüm yok hakim bey!

20091125

Evet hıhı bunu yapcam bundan gayri


Bundan böyle fotolarımı kendim koycam arkadaş. En sevdiğim blog yazılarım aslında bana geçmişi en çok hatırlatanlar. E zaten ben bunları geçmişi hatırlayım deyü yazmıyor muyum. Al sana Erciyes, ben 20 yıldır bu manzarayı gördüm de 21. yıla gircem, 22 hak getire, olmuyor öyle! Bundan sonra böyle!

20091124

Süpersin Susan!




Albümü çıkmış, yok satmış. Amazon'da rekor kırmış 140.000 satmış. Budur işte ya. Suzan ya. Süpersin. Yürü be kim tutar seni!!!

Berrin'den nağmeler

Lost 2 Şubat'ta başlıyormuş.

O değil de tatil kötü oldu be, ne bu çat diye kestiler okulumu :( Bayağı bir boşlukta kaldım, dağ gibi işlerim yığıldı ve göz açıp kapayana kadar gün bitiyor.. Bi de üstüne slaughter bayramı.. Hoş değil yani. Gidilecek filmler: "A Christmas Carol" ve de "Cloudy with a Chance of Meatballs". Ne yazık ki hep türkçe seslendirme, ve de ikisi de çok az yerde var, daha da az yerde 3 boyutlu olarak. Dr. Horrible's Sing Along Blog'da Billy/Dr. Horrible'ın (yani How I met your mother'ın Barney'sinin) dediği gibi, balls.

20091122

2012 ve Perwoll Reklamları

Bu adam işini biliyor bence. Emmerich galiba, üşendim açıp bakacak
değilim lakin güzel bi film yapmış.Görüntü ve sesler müthiş, kurgu da
güzel. Sonda hafif sıçış. Ne o öyle! Mesaj kaygısı yaşamışlar resmen ama görülmeye değer. En azından Perwoll reklamları gibi değil.

Literatürüme Perwoll Reklamı diye soktuğum bu feci felaket reklamlarda hatun kişi yanındaki hatuna der ki: Oha süper çocuk, kıyafeti de çok siyah. Kız da der ki yok ya ne yenisi perwolle yıkıyorum, al bak.

Düşündükçe tüylerim diken diken oluyor! Şu köfteli film de gelmiş, sonracığıma A Christmas Carol da, Jim Carrey seslendiriyor galiba, iyi yani. O değil de Testere'nin yenisi gelmedi mi? Baktım daha girmemiş ilginç.

Geçenlerde sakal falan kestim, bi ara Lenin'e benzedim, ama Jude Law'ın bıyığı daha güzel gürleşsin öyle yapcam. Gür değil daha, napayım yaşım 20 daha!

20091121

Home Tweet Home

Okul nasıl da tatil yapıverdi bi anda ben de şaşırdım. Açıkçası beklemiyordum, hani sonuçta midbreak yoktu o yüzden sinirler gerilmişti ama domuz gribi hatrına okulu bir hafta tatil etti ve kurban bayramıyla birleştirdiler. Artık kurban diye domuz kesilir. Açıkçası bizim evde de bi haller olmuş. Maskeler var bir kutu, bi de efsanevi ilacı gördüm. Tamiflu! Prospektüsünü falan okudum, ilginçmiş. Kullanan var mı bilmiyorum ama %74 vakada kusma yan efekti varmış. Muazzam bir sayı. Hoş placebo'sunda da %50 küsür görülmüş. Demekki tamiflu diye lokum verseler o da kusturacak! Neyse bahaneyle eve geldim. Uçaktan iner inmez, ahan da Kayseri'nin havası dedim. Zira, Kayseri'de doğal gaz olmasına rağmen nedense kışları bir kömür ve odun kokusu pek bi yaygın olur. Soba ve şömine işi her ne kadar yıllardır ilgimi çeksede, sizinle bir anımı paylaşmak istiyorum. 3 hafta önce hayatımda ilk defa odunla ısınan bi eve gittim. Alışmışım kalorifere, bir de küçüklükten gelme ateşle oynamayı pek bi severim. Koyuldum ateşi yakmaya. Allam ne güzel bir olay o küçük ateşleri tutuşturup sonra o büyük odun parçalarının yanmasını seyretmek. Ateşin harı azaldı sıra da baltayla odun kesin onu sobaya atmak. Açıkçası pek bi sevdim ve yaklaşık 1-2 saat ateşe baktım! Evet sorabilirsiniz ateşe bakmaktan başka işin yok muydu diye? Olabilir lakin 2 saat boyunca sinema izlerken ben size bir şey demiyorum. Hem sinemadan, tv'den önce ateş izlerlerdi insanlar. Neyse ateş önünde uzun durunca vucut hararet yapıyormuş. Ben de şifayı kaptım sandım. Yatağa girince üşüme falan geldi. Meğersem ateşmiş. 37.5 derece ateşim olunca dedim kaptım influenza'yı, meğersem odun ateşine alerjim olmuş. Ev güzel işte, babamdan öğrendim. Hoş şimdi de pek iyi hissetmiyorum her an hasta olabilitem var, göreceğiz. Aman olmayım, tatil dönüşüne 3 tane sınav var, bir de paper! Hem de aynı haftaya, kimisi de aynı günü. Ne kimisi ya, 3ü aynı güne! Aha bi de sunum var galiba! Amanın, neyse evde olmanın tadını çıkarayım ben de. Ha, sonunda benim de twitter hesabım oldu, ilgilenen eklesin: http://twitter.com/otturgec

20091120

Tutuştum!

Oha, şaka maka şu an 4. sınıfın 1. döneminin yarı tatiline resmen girmiş oluyoruz. Hoş, domuz gribi tribine okul tatil etti iyi bişi bu, ama gene de ne bileyim ya, okul bitiyor ya, garanti'de staja başvurmuştum red geldi, hani iş için başvursam neyse de staj için niye reddediyorsunuz! İnsanda moral falan kalmıyor böyle olunca. Of zaten iş miş, bilemedim. Son sınıf olmak hiç de iyi bir şey değil!

20091112

hastayım hasta canım ister pasta

Bugün kesinlikle boktan bir haldeyim. Hastayım, istediğim halde derslerime gidemedim. Hasta olduğum için de uykuya ihtiyacım var. Ama arada bir vuran düşünce bombardımanını yaşıyorum. Düşünmekten uyuyamıyorum. Hani bazen aklından 3-5 tane düşünce geçer, kafan karışır, ne yapacağını bilemezsin ya, işte benim kafamdan 10-15, belki de 20-25 düşünce birden geçiyor ve ne istediğimi bilmiyorum. Ya da bir şey isteyip istemediğimi. Belki de oturup konuşmak isteyebileceğim bir iki insan var, ama bu saatte onlar da yok. Saat de aşırı geç değil, 03:23 falan.

Dışarıda ne güzel yağmur yağıyor, ama ben hasta olduğum için içeride tıkıldım kaldım. Yağmurda yürümeyi özledim. Buradaki yağmur her ne kadar pis olsa da. Olsun. Ben de kendime yeşil çay demlerim.

Aptal rüyalar hatırlatmasa keşke bazı şeyleri, rahat rahat uyuyabilsem, bir güzel unutsam. İnsanların insanlara muhtaç olması ne kadar saçma. Kimse tek başına düzgün bir hayat süremez. İlle de etrafında birkaç insan bulundurmak zorunda. Bence. Tek başında yaşayanların ya da hiç arkadaşı olmayan insanların mutlu olduğunu falan sanmıyorum. Yalan bunlar yahu. Yalan olması gerekmez, saçma bildiğin. Bazı insanlar da kendi kurdukları yalanlarla yaşıyorlar işte, napacaksın ki, onlar da öyleymiş, tanıyamamışsın demek. Sil. Kolay değil mi, görme, konuşma. Bana zor belki, ama onun için kolay demek ki, karşı taraf da siliyor aynen. Aptalca belki ama napayım, zor işte. Bir kitap olsa da okusam, ya da keşke kitapları hemen yalayıp yutamasam, okuyayım okuyayım bitmesin, kaybolayım. Bunun gibi şeyleri düşünüyordum en son yaptığım ödevlerden birinde, eğer bir şey yaparken kayboluyorsam, bilmediğim ama huzur dolu bir yere karıştıysam o zaman ben mutluyum. Mutlu muyum? Neden? Kendimi unuttuğum için mi, yoksa huzur hissettiğim için mi? Belki biri, belki diğeri, ya da belki ikisi birden. Ya da hiçbiri değil aslında mutlu değilim, sadece kendimi unutuyorum, kayboluyorum, karışıyorum satırların arasında ya da renklerin içinde ya da bir yere baktığımda. Mı? Cevabı yok ki bunun.

20091108

Böyle bir şey varmış, deneyim dedim

Tam olarak anlamadım ama eğer Microsoft World 2007 ki benim bu programı 2009un sonunda kullanmam ayrı bir enstante, yani eğer bu post'um blogspotta yayınlanırsa kısaca bir oha demek istiyorum çünkü yanlış algılamadıysam, burada yazılı olan şeyler höpürdenerek internette yayınlanabiliyormuş. Acaba renkler ya da fontlardaki
değişimleri de gösterebiliyor mu merak ettim.

20091103

Nobel'i bana ver Obi!

bu da kapak olsun millete. sonra sacmaliyormusum guya burada: KAPAK

Tatil

Allam son sinif olmak ne guzel bir duyguymus. Bilseydim daha onceden son sinif olurdum. Hos aptallik ettim gene 5 ders aldim, hadi 5 ders alan zihniyetimi gectim turevli murevli ders aldim, en cok koyan o bana. Ama olsun, yapilir bir sekilde. Hic kuskum yok. Netekim kendime 1 hafta ayirdim, dagda bayirda kestane topladim, soba yaktim falan. son siniflilik buysa gelecek donem yasadim bence ben, sadece 2 dersim var yihu! Al fransizcayi, al japoncayi! Ya da al Italyancayi gec. Kebap valla. Ama tez olsun onu yazayim isterdim. Neyse kismet degilmis belki mastera. Master olursa gene son sinif olabilirim ama sirf son sinif olmak icin de master yapilmaz tabi, doktoraya kadar yolu var hatta yurtdisinda doktora diyim, ama kasar. Yok askerlikten kacis icin super aga, yok doktora kiz veriyorlarmis. Yalan bunlar, kim neysi istiyorsa onu yapsin. Ben diyorum UN'e kadar gider, fazla kasmaya gerek yok o da olmazsa kafe-restoran tarzi bi yer isletirim, baktim o da olmuyor ya mcdonaldsta calisirim ya da franchiese midir nedir onu yaparim, kolay para. Ya adamlar zaten sistemi oturtmus, sifir hatayla ucuyorlar. Yedek klubesinde bile gordum. Mcdonalds falan guzel olusumlar. Tabi hele bi okul bitsin diplomayi elimize versinler o zaman gorurum kendimi. Ama sirket icin para kazandircam diye ustun ekonomi bilgilerimi niye harcayim dunyayi kurtarmak dururken. Merak guzel sey guzel sey merak!
Iste tatil zihniyeti, bu zihniyete bi de final haftasinda sahip olucam yoksa gayet ciddiyimdir.

2006-2012

Hayır efendim bu kesinlikle ek$isozluk özentisi bir yazı değildir, sadece ucu kıytırık yerlere varan kendi öz inancımdan kaynaklanan bir bitim tarihi ve copyright mevzusudur. İşbu yazı burada olduktan sonra buradaki yazılar ve imajlar Birleşmiş Devletler İnterneti Koruma ve Geliştirme yasası altında ulvi haklar doğrultusunda korunmaktadır. Şimdilik buradaki yazılar, mittafa tüzel kişisinin okilovebeytiverymuch adıyla internete bir yansımasıdır ve bu yansımayı mittafa pek sevmektedir. Hatta bu tüzel kişi, artık tüzel olmakla kalmamakta, tüzel kişilikleri içermektedir, içerecektir, içermelidir. Eğer bu itirazınız varsa bi şekilde ulaşmanız pek tabii mümkündür. Süpaneke dinimiz amin