20080928

Havalardandır havalardan

Dün feci bir fırtına vardı, dün müydü aslında karıştırıyor olabilirim, cuma olması gerekiyor çünkü insanlar ofislerinde iş yaparlarken uçan kediler görmüşler. İlginç tabi ben de isterim ofiste çalışmayı. Kimine sıkıcı gelir tabi ama bilmem beni çekiyor. Ofis hayatı ilginç de olsa gerek. Bi nevi ilkokul gibi. Neden ilk okul derseniz valla hatırlarım böyle akşamları okulda ancak ilkokulda kalıyordum. İlk 3 sınıfı devlet okulunda okudum. Bildiğin öğleci-sabahçydım. Sonra kolej derken, ortaokul lise derken tüm gün okula alıştım. Ama akşamcı olmanın verdiği, saat 6da yollarda olmanın verdiği hazı unutamadım. Hani İstanbul trafiği bi farklı oluyor. Ya da Istanbulun kendisi farklı en azından tüm gün dersin olmuyor, olsa da o trafiğe kalmıyorsun. Negzel şey bütün gün ofiste tıkır tıkır klavye sesinden sonra trafikte korna sesi. Ya tamam ben de tercih ederim börtüyü böceği ama onlar da sıkmayacak mı yeri gelince. Ben sıkılmam şahsen, sıkılmama gibi bir özelliğim var. Hoş sıkıldığım da olmuştur ama çok nadiren. Bir filmde, bir toplantıda illa ki sıkışır insan. Ve kaçma ihtiyacı hisseder. Kaçtım mı, evet çok kaçmadım ama var kaçmışlığım. İlkokulda da kaçardı insan. Çok da zevkli olurdu. Vay be insan ilkokul diye bahsettiği kavramı özlüyorsa yaşlanmıştır bence. Yaşlandım mı pek sanmam, ama 6-7 ay önce sinemadayken çocukların Léon diye "eski" bir film var demeleri."eski"yi tırnak içinde vurgulamaları ve 4 kişilik veletlerden başka kimsenin bilmemesi. Yani aslında onlar da haklılar ben mesela Birkaç İyi Adam onlarca kez yayınlanmasına rağmen izlemedim hiç. Olur böyle şeyler, insan diğerleriyle insan.

Ve...
Ekim daha gelmedi, yani Eylül bitmedi. Kasıma daha aylar var. Kasım bana Aralık'ı çağrıştırır ve bilmesem de görmesem de göze çok hoş gelen kar-buz-çam ağacı-eldiven-kardanadam ve Kıristmas etc etc.

Dün mp3 çalarımda(iPod değil) La Valse D'Amelie çaldı. Hiç beklenmedik bir anda. Bu şarkı benim için bir ilham kaynağı olmuştur hep. Fakat dün içime bir sıcak çikolata misali girdi dün. Böyle herkese sevgiyle bakmama. Sisler altında olan Boğaz'a gülümsememe, şoför amcaya selam etmeme dünyaya sırıtmama sebep oldu. Halen dinlerken aynı hissi sağlıyor. Biliyorum daha vakti gelmedi Amelie izlemenin. Nasıl ki Love Actually kışın izlenirse, nedendir bilmem Amelie de güz kışa dönmeden izlenmeliymiş gibime geliyor. 1 ay sonra, aynı yerde aynı konu hakkında konuşmak üzere.

PS: Şu birkaç günde olmam gerektiği yerde olmayacağım, döner miyim bilmem ama diyecek bir sözüm var: The right man in the wrong place can make all the difference in the world.

İyi güzler.

2006-2012

Hayır efendim bu kesinlikle ek$isozluk özentisi bir yazı değildir, sadece ucu kıytırık yerlere varan kendi öz inancımdan kaynaklanan bir bitim tarihi ve copyright mevzusudur. İşbu yazı burada olduktan sonra buradaki yazılar ve imajlar Birleşmiş Devletler İnterneti Koruma ve Geliştirme yasası altında ulvi haklar doğrultusunda korunmaktadır. Şimdilik buradaki yazılar, mittafa tüzel kişisinin okilovebeytiverymuch adıyla internete bir yansımasıdır ve bu yansımayı mittafa pek sevmektedir. Hatta bu tüzel kişi, artık tüzel olmakla kalmamakta, tüzel kişilikleri içermektedir, içerecektir, içermelidir. Eğer bu itirazınız varsa bi şekilde ulaşmanız pek tabii mümkündür. Süpaneke dinimiz amin