20080826

mittafa vs god

Eğer ben tanrı olsaydım, ki olmadığımı kimse ispatlayamaz, layığıyla olurdum o kesin. Bi kere insanlara bir şey vaadedip görünürde elle tutulur bir şey verdiğimi iddia edemem. Sonuçta facebook kriterlerine göre en iyi baba adayı(god, our father) ve en yardım sever insanım kendi sosyal çevremde. Yani tamam yardım istendiğinde elimden geleni yaparım ama sonuçta pufff, elle tutulur mu, pek sanmam. Gel gelelim liderlik işine, bi kere ağustos ayı benim için aslında çevremde benimle spesifik bir çok özellik taşıyan insanlar için özel ve önemli bir aydı. Secret diye vurgulanan evren çekimi ya da çekim yasası gereğince ağustosta bir öngörüde bulundum. Hayır yani öyle sallama da değil, daha yeni yılın ilk günlerinde çeşitli horoskoplardan da yola çıkarak bu öngörüyü söyledim fakat önemli bir nokta var ki gözden herkeslerce kaçıyor. Sonuçta zodyak sistemi gereğince gök yüzündeki yıldızların ve gezegenlerin konumu bizim geleceğimiz üzerinde etki sağlıyor. Tamam bir nebze mantıklı ve ispatlanabilirdir ama olur da ben dünya da değil de marsta doğsaydım, burcum gene mi zodyağın 10. evi, en mükemmel burç olan oğlak olurdu? Pek sanmıyorum açıkça, insanın da evrensel bir organizma olduğu gerçeğini düşünecek olursak, gezegenleri tanrısallaştıran eski uygarlıkları şu anda görememiz çok normal. Aynı şekilde, her şeyin yaratıcısı olarak eğer, ne bileyim hayatın kaynağı olarak en basitinden güneşi gören o insancıklar, dostum tapındığınız güneş aslında evrende küçücük bir nokta. Yani, Borges'in deyimiyle sonuçta biz sonsuz olasıklı bir kütüphanedeki bir kitabız. Yani daktiloya maymunlar rasgele bassalar aynı kitabın oluşma ihtimali bitabii var. O zaman elbette insan dediğimiz şekilde insan başka bir güneşin etrafında var. Tabi ulaşması ya da iletişim eksikliğimizin olması da çok mantıklı sonuçta bu düşük ihtimalin gerçekleşmesi çok küçük. Ama yok değil. Gel gelelim, ağustos ayının vahammiyetine: Yıldızlardan yola çıkarak vermiş olduğum öngörü aslında o kadar da fos değil bence. Kim ne derse desin pek değerli tarikatım(!)ın üyeleri neler yaşadılar bilmiyorum ama ağustos öncesi diye nitelendirebileceğim dönemde çeşitli kararlarını, geleceği düşünerek, ağustos odaklı yaptılar. Kim bilir evren dediğim yüce olgu belki de etkisini göstererek belirli bir tampon görevi üstlenmiştir. Bu bağlamda doğru zamanda doğru yerde olma kavramı geliyor ki, tam anlamıyla olduğumuz yer bulunmamız gereken yerdir. Fakat evrene karşı çıkar, ve bulunmamız gereken yer yani evimizden dışarı çıkmaya çalışırsak, bu sonun başlangıcı olur. Peki son nedir? Son elbette bir şeylerin başlangıcı olabilir. Sonuçta gece gündüz, Ra'nın Seth'i her gece yenmesi, Thor'un çekicini geri kazanması gibi devri-daim olaylarında ister mitolojik(mitolojinin kaynağı evrenin, doğanın tanrısallaştırılmasıdır) bir sonun başlangıcı takibidir. Kısacası, burnumun ucundaki hücre, aslında bir dinazorun kuyruğundaki hücrenin ta kendisidir, en azından yapıtaşları ya da legoları! sabittir. Peki o zaman değişmeyen tek şey değişimin kendisidir sözü ne ayak? Burada tekrar kendi düşünce sistemimden bir örnek vermek istiyorum: Buradaki olay ise insanın değişemeyeceğidir, her ne kadar aynı nehirde 2 kere yıkanamasak da- çünkü ne ben o andaki benimdir, ne de nehir o andaki haliyle nehirdir- aslında olaylar değişmez sadece gelişir. Bu gelişim iyi yönde de olur kötü yönde de. Zaten hayatta kalmak için iyi yönde gelişim olması gerekmektedir. Fakat gelişen(evrenin pozitif yönde ilerlediğini düşünecek olursak ve sonuçta evren uzaklaştıkça soğukluk artıp büzülerek tekrar küçüleceğini düşünürsek) belirli bir noktadan sonra evren küçülecek yani olması gereken yönde olmayaya başlayacaktır. Ki bu da evren için sonun başlangıcı olacaktır. Yani evren +gelişmeye değil - gelişmeye başlarsa sonu yakındır.

2006-2012

Hayır efendim bu kesinlikle ek$isozluk özentisi bir yazı değildir, sadece ucu kıytırık yerlere varan kendi öz inancımdan kaynaklanan bir bitim tarihi ve copyright mevzusudur. İşbu yazı burada olduktan sonra buradaki yazılar ve imajlar Birleşmiş Devletler İnterneti Koruma ve Geliştirme yasası altında ulvi haklar doğrultusunda korunmaktadır. Şimdilik buradaki yazılar, mittafa tüzel kişisinin okilovebeytiverymuch adıyla internete bir yansımasıdır ve bu yansımayı mittafa pek sevmektedir. Hatta bu tüzel kişi, artık tüzel olmakla kalmamakta, tüzel kişilikleri içermektedir, içerecektir, içermelidir. Eğer bu itirazınız varsa bi şekilde ulaşmanız pek tabii mümkündür. Süpaneke dinimiz amin