Son dönemdeki Türk Dış Siyasetinden bahsetmeden önce içinde bulunduğumuz dünyadan ve değişen dünya düzeninden bahsetmek zaruridir. Zira ekonomik çalkantıların politik alanda istikrarsızlık yarattığı dünyanın geçirdiği iki topyekün savaşla kanıtlanabilir. İçinde bulunduğumuz dönem de Büyük Buhran pek de farklı değildir, fakat tarihsel oluşumlar büyük devletlerin birbirleriyle savaşa girmelerini nispeten limitlemiştir. Her gün basında duyduğumuz Birleşmiş Milletler 3 Dünya Savaşının önüne geçmek için kurulmuş ve Fransa ile Almanya arasındaki demir-çelik sürtüşmelerinin önüne geçmek için kurulan kuruluşlar evrimselleşerek Avrupa Birliğini meydana getirmiştir. NATO ya da AB küresel bir tehditle karşı karşıya değildir fakat Türkiye jeopolitik avantajından dolayı Avrupanın İstenen Adamı olmaya devam etmektedir, bunun örneğini son NATO toplantısında Türkiyenin artan pazarlık gücünde gördük.
Tekrardan geçmişe dönersek, Berlin Duvarının yıkılması ardından dünya küresel nükleer tehditten kurtulmuş ve bazı tarihçilerin söylemleri dahilinde tarihin sonuna gelinmiştir, çünkü dünya tek kutuplu bir düzene oturmuştu. Tarihin bitmediğini zira devam ettiğini göstermek adına Hungtington Medeniyetler Çatışması'nı yazarak devletler arası savaşın artık kültürel alanlarda olacağını ve bunun din çerçevesinde olacağını belirtmiştir. Tayyip Erdoğan önderliğinde 2005te kurulan Medeniyetler İttifakı ise dinler ve kültürler arasında bir köprü kurmak adına başlatılmıştır. 2005ten bu güne içinde bulunduğumuz küresel kriz herhangi bir dünya savaşı henüz oluşturmamış fakat ekonomik merkezin Atlantik'ten Pasifik'e kaydığını ve tekrardan çok kutuplu bir döneme girildiğini göstermiştir. Bu kutuplar geçmişin aksine dönemin süper güçleri olmaktan ziyade yükselen bölgesel güçlerdir.Brezily Latin Amerika'da, Çin Halk Cumhuriyeti Doğu'da, Türkiye ve Iran ise Ortadoğu'da bölgesel-küresel lider koltuğuna oturmaya hazırlanmaktadır. Bunun örneklerini ülkemiz açısından Nabucco projesinde, BMde sürpriz etkisi yaratan Iran ambargosunda ve Mavi Marmara olayında görmekteyiz. Peki neden bu yükseliş 2000ler sonrasına denk geldi. Bu konu hakkında Atatürk diyor ki: " Dış politikayı iç örgütlere ve iç politikaya dayatmak zorunu vardır, dış politika iç yapıyla dengeli olmalıdır" Yani iç siyasetteki istikrar, dışarıya yansır. Netekim AK Parti iktidarının getirdiği istikrar ister tarihten gelen stratejik derinlik olsun isterse eksen kayması, gerçek odur ki Türk Dış Siyaseti dış mihraplardan bağımsız bir şekilde devletin ve milletin talepleri doğrusunda gerçekleşmektedir. Bunun en güzel örneği ABye girişte gözlemlenir, zira Türkiyenin reform yapmadaki performans kaybı ülkede milletin umudunu kaybetmesinden oluşan bir dinamiktir. Yani içte oluşacak kararlılık dışa yansıyacaktır ve istikrar içte güçlendikçe Kıbrıs ve Ermeni sorunu gibi sorunlar dış siyasette artan milli pazarlık gücüyle uzlaşmaya varacaktır. Kısacası Atatürk'ün Yurtta Barış, Cihanda Barış sözüyle açıklamaya çalıştığı, devletin ve içindeki milletin gücü, refahı ve istikrarı ülkenin dış politikasını etkileyerek uluslararası ilişkilerde barışın, karşılıklı güvenin ve saygının teminatçısı olacaktır.
20101223
20100521
Bitiyor
Okuduğum en iyi LOST teorisi:
"bütün 6 sezon boyunca bize loop olduğunu gösterdiler, yani adada ve normal yaşamlarında hep farklılıkları gösterdiler, olaylar birden fazla baştan başlamış her defasında farklı şeyler yaşanmış ve bir yerden sonra bir şeyler yanlış gitmiş ve loop olmuş herşey tekrar başa dönmüş ama bu sefer farklı şekillerde yaşanmıştı, bunu bize anlatmak için 6 sezon boyunca çok fazla ipucu verdiler; ve ip uçlarında her zaman desmond 'u kullandılar, çünkü her loop da ne olduğunu hatırlayan bir tek desmond'du ve muhtemelen son 6x16 dan sonra diyebiliriz ki aslında loop u başlatanda desmond muş , desmond bu hatırladığı olayları gelecek olarak gördü başta , hatta acaba desmond geleceğimi görüyor dedik, halbuki gördüğü gelecek değil önceki looplardı, neydi bunlar 1 nci sezondan beri hatırlayalım;
- desmond'un penny ile aynı yerde aynı şekilde ama farklı iki resmi olması (sahilde çekilmiş resim)
- charlie nin yağmur altında gitar çaldığı desmond la karşılaştığı sahnede parmağında yüzük vardı fakat bir sonraki flashbackde yüzük yoktu,ama sahne yer zaman aynıydı, yani charlie abisiyle kavga etmemis yüzüğü almamıştı,
- lock un çocukluğunda richardın gelmesi ve daha lock çocukken bile kağıda karadumanı çizmesi,
- charlie nin her loop da farklı şekilde ölmesi ve desmond un onu kurtarması, aslında desmond geleceği değil geçmiş loop u hatırladığı için kurtarıyordu, birinde boğularak öldü olaylar gelişti loop yaşandı sonraki döngüde yıldırım çarparak öldü yine o şekilde olaylar gelişti fakat yine birşeyler ters gitti yine loop oldu, sonra ki loop da ormanda tuzakla öldü bu loop lar en son suyun altında adanın güvenliğini devre dışı bıraktığı zamana kadar devam etti ve biz o loop u gördük.
- charliye adadan helikopterle claiere ve aaron ayrıldı demişti, hatta charlie bu yüzden kendini feda etmişti aslında o gördüğü bir başka looptu, adadan claire ve aaron ayrılmıştı, fakat yine bir şeyler ters gitmiş ve yine loop yaşanmıştı, ve bu sefer adadan ayrılan kate ve aaron oldu. yani ocean 6 lısı belki her döngüde farklı kişilerdi!
- faraday ın defteri loop un yine başka bir kanıtı,
- desmond un manastırda yaşadıkları, kavga etmesi manastırdan kovulması penny ile tanışması, şimdi ise bir stadyumda tanıştı peeny ile, o zamanki döngüde bir manastırda tanışmıştı.
düşündüğünüzde bu loop ları gösteren başka örneklerde buluruz, ama önemli konu bu loopların ne zaman sonlandığı ve nerden başladığı idi, son durum itibariyle görüyoruz ki aslında loop ları başlatan desmond, çünkü bir şekilde her loop da olaylar yaşanıyor sonucunda black smoke kazanıyor, desmond bunu farkediyor ve aynı şimdi olduğu gibi tüm karakterleri bir yere topluyor ve loop un yaşanmasını sağlıyor ve herşey en baştan ama farklı şekilde başlıyordu, şimdi belliki yine aynı şey olacak, loop yaşanacak ve bütün bu olayların başlangıcına geri dönülecek, bunu da desmond yapacak,
peki başlangıç neresi??? bütün bu olayların başlangıcını uçağın düşmesi olarak gördük, ama bence başlangıç uçağın düşmesi değildi, uçağın düşmesi bir önceki loop un yaşanması için gereken yerdi, yani adadan bir şeyler olmuş olaylar gelişmiş ama yine bir şeyler yanlış gitmişti tüm karakterler adadan ayrılmış bir yaşam sürmeye başlamışlardı aynı şimdi olduğu gibi ama halbuki böyle olmaması gerekliydi yine bir şeyler yanlış gitmişti yani aynı şimdi ki gibi yine adadaki herkezin bir araya gelmesi ve yeni bir loop un başlaması gerekliydi, bence yine desmond ve ona yardım edenler tarafından ki bu faraday ın annesi olma ihtimali yüksek, hepsinin aynı uçakta toplanması sağlandı, aynı şimdi bir konserde toplanmaları gibi, ve 815 de toplandılar bu loop u başlattı ve adaya geri döndüler! yani 815 adaya ilk gidişleri değil loop'la beraber geri dönüşleriydi , şimdi desmond onları aynı 815 de bir şekilde bir araya topladığı gibi konserde yeni bir loop başlatmak için bir araya topluyor. yani final bölümünde mutlaka ama mutlaka loop yaşanacak ve başlangıca geri dönecekler yada bu artık loopların sonu yani kırılma noktası!"
20100514
The Age of 3D
Yeah finally I'm back! After months of silence, and all time low €/$ ratio, I've decided to do something to save me from ultimate boredom! I barely remember, without looking my exposts,that my last post was something about St. Valentine. Thanks god those days has passed yet many new things appeared. I can list millions of things like invitation from Canada to participate to G20 youth summit or offers from two institutions that I've applied and failure of Euro in global markets I picked the subject to mention. With the mass spread of 3D visiual materials and low sale rates of Playboy magazine in the centerfold of magazine they used Hope Dworaczyk offering wine, thanks to their gift of 3D-glasses things have just come to life. I hope Playgirl will not use the same strategy!
PS: Ops, how can I forget to mention abolishment of visa requirment agreements between Russia and Turkey.
PS: Ops, how can I forget to mention abolishment of visa requirment agreements between Russia and Turkey.
20100314
20100309
Bu habere bir göz atın: Nükleerle yaşamaya hazır mısın?
Bu habere mutlaka bakmalısın: Nükleerle yaşamaya hazır mısın?
Subscribe to:
Posts (Atom)
2006-2012
Hayır efendim bu kesinlikle ek$isozluk özentisi bir yazı değildir, sadece ucu kıytırık yerlere varan kendi öz inancımdan kaynaklanan bir bitim tarihi ve copyright mevzusudur. İşbu yazı burada olduktan sonra buradaki yazılar ve imajlar Birleşmiş Devletler İnterneti Koruma ve Geliştirme yasası altında ulvi haklar doğrultusunda korunmaktadır. Şimdilik buradaki yazılar, mittafa tüzel kişisinin okilovebeytiverymuch adıyla internete bir yansımasıdır ve bu yansımayı mittafa pek sevmektedir. Hatta bu tüzel kişi, artık tüzel olmakla kalmamakta, tüzel kişilikleri içermektedir, içerecektir, içermelidir. Eğer bu itirazınız varsa bi şekilde ulaşmanız pek tabii mümkündür. Süpaneke dinimiz amin